- ışık kaynağı
- источник излучения, источник света
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
kaynak — is., ğı 1) Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz Sonra yavaşça kaynağa doğru eğildi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Bir şeyin çıktığı yer, menşe İnanılır kaynaklardan alınan haberlere göre... 3) Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fener — is., Rum. 1) Saydam bir maddeden yapılmış veya böyle bir madde ile donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı Sigara içilmeyecek, kibrit, fener yakılmayacaktı. Ö. Seyfettin 2) Gemilere yol gösteren ışık kulesi Deniz, bu Japon… … Çağatay Osmanlı Sözlük
deniz feneri — is. Kıyıların tehlikeli yerlerinde, bazı kaya ve adacıkların üzerinde geceleri deniz taşıtlarına yol gösteren, tepesinde güçlü bir ışık kaynağı olan fener Az ilerideki burunda bütün heybetiyle bir deniz feneri görünüyordu. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ışıldak — is., ğı 1) Karanlıkta bir hedefi aydınlatmak için kullanılan dar, uzun bir ışın demeti çıkaran ışık kaynağı, projektör Çamlıca sırtlarında iki uçaksavar ışıldağı karanlık gökyüzünü tarıyorlardı. H. Taner 2) sf., hlk. Parlayan, ışıltılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
lazer — is., fiz., Fr. laser Çok güçlü pırıltılar oluşturan, değişik alanlarda kullanılan ışık kaynağı Birleşik Sözler lazer ışını … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepegöz — is. 1) Derslerde, konferanslarda asetat üzerine yazılan yazıyı veya grafiği kuvvetli bir ışık kaynağı aracılığıyla perdeye yansıtan optik araç 2) sf. Dar alınlı, gözleri saçlarının bittiği yere çok yakın görünen (kimse) 3) sf. Dikkatsizce, sağa… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yarı gölge — is., fiz. Bir ışık kaynağı önüne konulan saydam olmayan bir cismin, gerisindeki ekran üzerine vuran gölgesinin çevresinde görülen, çok koyu karanlık olmayan bölümü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yayındırıcı — is., fiz. Işığın yayınmasını sağlamak için ışık kaynağı önüne konulan türlü yapıda yüzeyler … Çağatay Osmanlı Sözlük
yoğun disk — is., bl. Manyetik olmayan ince bir metalden oluşmuş ve yüksek yoğunluklu ışık kaynağı kullanarak optik tarama düzeneği ile okunan veri saklama ortamı … Çağatay Osmanlı Sözlük
enerji — is., fiz., Fr. énergie 1) Maddede var olan ve ısı, ışık biçiminde ortaya çıkan güç, erke Isıl enerji. Elektrik enerjisi. Mekanik enerji. 2) Organların çalışabilmesi ve vücut ısısının sürdürülebilmesini sağlayan besin ögelerinin oluşturduğu güç 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
odak — is., ğı, fiz. 1) Bir ışık veya ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer, mihrak 2) mec. Herhangi bir düşüncede, nitelikte olan kimselerin kaynağı veya bir şeyin toplandığı, yoğunlaştığı yer, mihrak Herkesin ilgisini çeken bir odak… … Çağatay Osmanlı Sözlük